Ekim'den kesitlerle devam ediyorum sizlere "Sevan Wood
Design" çalışmalarımı anlatmaya... Müjdeler olsun... Küçük bir atölye de
başladığım yolculuğumun sonbaharında mekan olarak genişlemeye karar verdim. El emeği,göz nuru; yelkenliler, tablolar ve abajurlar için ek oda açtım atölye de.
Duvarları ışıklandırdım. Ziyaretime gelmenizi heyecanla bekliyorum. Yaratıcı oldurmayacağını hayal de ettirmez. Dalgaların kıyıya vurduğu odunlar bana nefes
almayı, hayal etmeyi öğretti. Fazla düşünen, fazla yanılır. Bazen birkaç adım
geri de kalıp bakmak gerekir. İnsanın bolluğu; sevdiği ve fıtratına hafif gelen
işi yapmaktan geçer.
Aslında oyun çok basitti. Sahil gezilerimizde ailemle odun toplarken gizlice benden, bana izler bırakıyordum. Biz insanlar kahramanlık hikayelerini çok severiz. Fakat "bir dalın ya da ahşap parçasının ne tür bir cenk alanı olur" dediğinizi duyar gibiyim. Bunun rüzgarı, fırtınası var; bir dal fırtınaya direnç gösterirse kırılır tıpkı insan gibi. Öyle ya tüm varoluş bir nefes ise topladığım odunların da henüz hikayesi bitmemişti.
Onlara yeni öyküler inşaa etmeye karar verdim ve sizin de desteğinizle hep ileri adım attım. Düşünsenize beni sahilde odun toplamaya iten kuvvet, dalından kopmuş, dalgalarla dans etmiş bir parçaya, şekil vermeme vesile oluyor ve hepsi bu kadarla kalmayıp sizler de o değerli parçaya evinizde sahip çıkıyorsunuz. Yalnız değiliz... Ne müthiş bir duygu bu.
Buradan hepinize sonsuz şükranlarımı sunuyorum.
Sevgi ve içtenlikle